23 Ocak 2014 Perşembe

Yoksulluk ve sosyal dışlanma tehditi altında yaşayan çocularla gerçekleştirilmiş fotoğraf atölyesi çalışmaları

ROMAN TOPLULUKLAR İÇİN YEREL SOSYAL POLİTİKAL GELİŞTİRME PROJESİ KAPSAMINDA YÜRÜTÜLEN ATÖLYELERİN GENEL ANLATIMI

BAŞAK EREL


2006- 2008 yılları arasında gerçekleştirilen Roman Topluluklar için Yerel Sosyal Politikalar Geliştirme Projesi kapsamında Zonguldak, Çanakkale, Batman ve Mardin/Nusaybin illerinde fotoğraf atölyesi çalışmaları yürütülmüştür. Söz konusu proje Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği ve Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Temsilciliği tarafından finanse edilmiş ve Sosyal Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği'nin  Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politikalar Forumu ile ortaklaşa yürüttüğü ve Edirne Roman Derneği ve Diyarbakır Çocuklar Aynı Çatı Altında Derneği tarafından desteklenmiştir. Projenin saha çalışmaları her ilde söz konusu ilin en yoksul mahallesinde yürütülecek mülakat çalışmaları ve söz konusu mahallelere hizmet sunan kamu kurum ve kuruluşlarıyla yürütülecek mülakat çalışmaları sonrasında mülakatlarda ortaya çıkan sorunların çözümlerine yönelik tartışmaların yürütüleceği toplantılar olarak planlanmıştı. Çocuklarla yürütülen fotoğraf atölyeleri fikri ise söz konusu mahallelerde yaşayan çocukların yaşadıkları sıkıntıları ve/veya özlemlerini görünür kılabilecek bir method olarak ortaya çıkmıştı. Fakat yürütülmesi planlanan atölyelerin öncesinde çalışma ekibinin Kocaeli/İzmit'te sabit bir karanlık odada üçer aylık, her haftasonu yürütülmüş olan fotoğraf atölyesi çalışmasından farklı bir method uygulanmalıydı. Çalışmanın yürütüleceği her şehirde üçer günlük sokak atölyeleri olarak yürütüen çalışmaya  Zonguldak'ta 13, Çanakkale'de 11, Batman'da 17 ve Mardin/Nusaybin'de 9 katılımcı olmak üzere toplamda 52 çocuk katıldı. 7-14 yaş grubu çocukların katıldığı çalışmalar mahallelerde bas-çek makinalarla gerçekleştirilen çekim çalışmalarından ve sonrasında yine mahallelerde gerçekleştirilen sergilerden oluşmuştu. Çocuklarla sürdürülen 3 günlük kısa çalışmaların aslında odağı çocukların gözünden söz konusu mekanların tasvir edilebileceği görsellerin oluşturulması oldu, nitekim proje çalışma yürütülen illerdeki mahallelere yönelik uygulanabilir sosyal polikalar önerilerinin sunulacağı bir kitap çalışması halinde tamamlandı ve kitapta raporun yanısıra çocukların ürettiği fotoğraflara da yer verildi.Yürütülen üç günlük çalışmanın içeriği ise şöyleydi:

- makine, ışık, kadraj anlatımı ve filmsiz makine ile çekim alıştırması
- Filmli ortak çekim çalışması, nitekim çocuklarla hiçbir konu yönlendirilmesine gidilmedi, fakat genel olarak her çocuğun isteği kendi ailesini ve evini çekmek yönündeydi.
- Çocuklara çekimi yapılmış fotoğrafların dağıtımı ve serginin mahallenin onların istedikleri bir yerinde hazırlanması.

Atölye çalışmaları esnasında çalışma yürüttüğümüz mahallelerin fiziki koşullarından dolayı bir çok sıkıntı yaşandı; fakat yaşanan en önemli sıkıntı methodolojik bir hatadan kaynaklanan bir sıkıntıydı; çalışmalarda ortak çekimler gerçekleştirildiğinden sonrasında hangi çocuğun hangi filmin hangi karelerini çektiği anlaşılamıyordu. Tek atölye eğitmeni ile çalışılmış olması da çalışmanın kalabalık çocuk grupları ile yürütülmesi açısından ek zorluklara sebebiyet vermişti.

Atölyelerin tüm ürünlerinin sergilendiği yerel sergiler adını verdiğimiz çalışma ilde yürütülen tüm saha çalışmasının en son aktivitesi olarak gerçekleştiriliyordu ve sergiler mahallenin tek kamusal mekanlarında çocuklarla birlikte varolan koşullar ne ise o şekilde hazırlanıyordu. Sergi çalışmasının en önemli görevi ise ilde söz konusu mahalleye hizmet sunmakla yükümlü kurum ve kuruluşların temsilcilerinin davet edilmesi oluyordu. yani 'girilmez, girilirse de sağlam çıkılmaz' olarak adledilen söz konusu mahallelerdeki sergilere belediye başkanları yahut il sosyal hizmetler müdürü çoğu kez ilk defa geliyordu. çocuklar ise sergilenen çalışmanın kendilerinin olmasından dolayı ve ağırlanan konukların öneminden dolayı haklı gururlarını yüzlerinde taşıyorlardı.

Çalışma toplamında 13 makara film çekimi gerçekleştirilmiş ve yayınlanan nihai raporda atölye üretimlerinden toplam 22 kare fotoğrafa yer verilmiştir.  Buna ek olarak her ilde gerçekleştirilen mahalle sergileri yerel basında yer tutmuştur.

a. Zonguldak atölyesi anlatımı:
Çalışma Zonguldak ilinde 2006 yılının mart ayında yürütülmüştür. Şehir merkezine 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde bulunan İkinci Makas  ve onun hemen karşı tepesinde bulunan Boru mahallelerinde yürütülmüştür.  Genel olarak çöp toplayıcılığı ile geçimini sağlayan söz konusu mahallelerde çocuklarda toplayıcılığa aileleri ile çıkmaktaydılar. Bu sebeple çekim çalışmasını bir günü bir abla ve üç kardeşten oluşan bir ekiple birlikte şehir merkezine çocuklara birlikte çıkılmış ve çocuklarla birlikte onlar çalışırken bir yandan çekim çalışması yapılmıştır.

Mahallede yürütülen ve üç gün süren atölye çalışmasına 7-14 yaş grubu aralığında 13 çocuk katılmıştır ve atölye tek eğitmen ile gerçekleştirilmiştir. söz konusu mahalle Zonguldak'ın bilinen 'en tehlikeli' mahallesi olarak anılmaktadır. Çocuklar ile tanışıldıktan sonra kısa sohbetler yoluyla içi boş makine ile filmsiz çekim gerçekleştirilmiş ertesi gün ise bir önceki günden ne hatırladıklarımız sohbeti edilerek bu sefer filmli çekim gerçekleştirilmiştir. Toplam üç makara film ile toplu çekim yapılmıştır ve hemen ertesi gün çocuklara çekilen fotoğraflar basılarak dağıtılmıştır.
Çalışmanın son gününde ise mahallenin ortasında ki bir duvarda çocukların seçtikleri tüm fotoğraflar sergilenmiştir. Sergiye katılan dönemin belediye başkanı serginin gerçekleştirildiği İkinci Makas Mahallesi'ne ilk defa o gün o vesile ile gelmiştir, bu durum çocuklarda büyük sevinç oluşturmuştur. 

b. Çanakkale atölyesi anlatımı:
Çalışma Çanakkale'nin resmi olarak İsmetpaşa mahallesine bağlı olan fakat tüm şehir tarafından ilk yerleşim zamanında 1980lerin başında bir Atatürk büstü dükülerek yıkımı engellenmiş bir mahalle olduğundan herkes tarafından bilinen adıyla Atatürk mahallesinde gerçekleştirilmişti. söz konusu mahalle şehir merkezinin beş km dışında, belediye tarafından sadece günde bir sabah bir akşam okula devam eden çocuklara yönelik bir toplu ulaşım hizmeti dışında bir hizmet sunulmayan ve aslında baraj mevkiinde olduğundan yerleşime de izin verilmeyen bir mahalledir. mahalle barajın kapakları açıldığında sel riski bölgesinde olduğundan elektrik ve genel su hizmetinden de yararlanamaktadır. mahalleli akşamları yaktıkları lüküsler ile ışıkğı sağlamakta ve su gereksinimlerini ise mahallenin ortasında bulunan iki adet musluktan karşılamaktadırlar. çalışma 2006 yılının haziran ayında 7-14 yaş grubu aralığında bulunan 11 çocuk ile gerçekleştirilmiştir. 

c. Batman atölyesi anlatımı:
Batman'da fotoğraf atölyeleri 2006 yılının temmuz ayında merkeze bağlı Bayındır ve Seyitler Mahalleleri'nde gerçekleştirilmiştir. Seyitler Mahallesi'nin fiziki koşulları oldukça sıkıntılıdır, çalışma yürütülen bölümde yani 3050. sokakta kanalizasyon üstü açık bir dereye akmaktadır. mahallenin küçük bir kısmında yeleşik bulunan Domlar bir kısmı derme çatma barakalarda bir kısmı ise çadırlarda ikamet ediyorlardı. aslında söz konusu evlerin dışında boşboş olan arazide sadece tek bir duvar bulunuyordu nitekim sergi de bu sözü geçen duvarda gerçekleştirildi.
-Bayındır Mahalesi'ne bağlı az sayıda Dom hanesinin bulunduğu bölgedenin durumu da Seyitler Mahallesi'nden farksızdı, açık bir kanalizasyonun aktığı dere olmasada derme çatma barakalar dışında bir duvar bile yoktu. Çalışmaya 7-15 yaş grubu arasında 17 çocuk katıldı.  Çalışmanın sergi bölümüne katılan en yüksek rütbeli kamu görevlisi olan belediyenin sosyal hizmetler müdürünün sergiye geldiğinde yaptığı ilk yorum 'burayı nerden bulduz siz yahu' oldu, yolda gelirken yeri bulmakta zorluk çekmişlerdi fakat maalesef işin komik olmayan yanı şuydu ki söz konusu mahalle belediyenin hizmet bölgesi dahilindeydi.

- Çalışma dahilinde yaşanan en önemli sorun tek eğitmenin kürtçe bilmemesinden kaynaklanıyordu. Okula devam etmeyen çocuklarla okula devam eden çocukların  tercümeleri yoluyla anlaşıldı ve .

d. Mardin/Nusaybin atölyesi anlatımı:
Mardin/Nusaybin ilçesinde atölyeler Çağçağ deresinin kıyısında yaşayan dom gruplarla gerçekleştirildi. Çalışmaya toplamda 9 çocuk katıldı. Çalışmanın en önemli problemi dildi. Okula devam etmeyen çocuklarla devam eden çocukların tercüme desteği yoluyla anlaşıldı.

2- ‘Roman Topluluklar için Bütünlüklü Sosyal Politikalar Geliştirme Projesi’  kapsamında yürütülen atölyelerin genel anlatımı:

Söz konusu çalışmayı takiben 2010-2012 yılları arasında Romanların yaşadığı yoksulluk ve sosyal dışlanmanın çok boyutlu süreçlerini,  pratiklerini görünür kılmaya odaklanan ‘Roman Topluluklar için Bütünlüklü Sosyal Politikalar Geliştirme Projesi’ Edirne Roman Kültürünü Araştırma Geliştirme Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EDROM), Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu ve Anadolu Kültür tarafından yürütüldü. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun “Demokratikleşme ve İnsan Hakları Programı” kapsamında sağlanan maddi destek ile gerçekleştirildi ve projeye İsveç İstanbul Başkonsolosluğu da katkıda bulundu. 

Proje kapsamında gerçekleştirilen saha çalışmaları İstanbul, Erzurum, Samsun, Konya, İzmir/Bergama ve Hatay/ Antakya illerinde yürütülmüştür. Söz konusu çalışmalarda, Romanların yaşadıkları yoksulluk ve sosyal dışlanmanın çocuklar üzerindeki etkilerini açığa çıkarmaya yönelik bir çalışma olarak, çalışma yürütülen mahallelerde 9-16 yaş grubu çocuklar ile fotoğraf atölyeleri oluşturulmuş, atölye katılımcısı çocuklar ile onların mekân algıları üzerine yazılı ve görsel üretimler gerçekleştirilmiştir.

Atölyelere katılan çocukların illere göre dağılımı;
Erzurum                      : 17 katılımcı (9 makara renkli negatif)
Samsun                        : 10 katılımcı (10 makara renkli negatif + 1 makara toplu çekim)
Konya                         : 11 katılımcı (11 makara renkli negatif)
İzmir/ Bergama            : 7 katılımcı (7 makara renkli negatif + 2 makara toplu çekim)
Hatay/Antakya           : 10 kalımcı (20 makara renkli negatif)

Toplamda 55 katılımcı ile yürütülen fotoğraf atölyeleri son il uygulaması olan Hatay haricinde her katılımcı ile 1 makara film çekmek suretiyle tamamlanmıştır. Hatay ilinde ise her katılımcı ile 2’şer makara film çekimi gerçekleştirilmiştir. Atölyeler süresince toplu çekimler dahil olmak üzere toplam 60 makara renkli negatif çekimi gerçekleştirilmiştir.

Erzurum Fotoğraf Atölyesi (Haziran 2010)

Erzurum ilinde 2010 yılının haziran ayında gerçekleştirilen Yakutiye ilçesinde bulunan Emin Kulpu Mahallesi ve onun 100 metre aşağısında bulunan Abdurrahman Ağa Mahallelerinde toplam 17 katılımcı ile gerçekleştirildi.

Çalışmaya öncelikli olarak fotoğraf çalışmasına gönüllü çocukların belirlenebilmesi amacıyla toplu sohbetlerle başlandı. Çocuklarla sohbetlerin ana çerçevesi mahalede ve okullarda yaşam koşulları olmuştur. Sohbet çalışmasının ardından ‘mahallemin nasıl olmasını isterdim’ konulu yazı çalışması gerçekleştirilmiştir. Yazı çalışmasına katılamayan çocuklarla da aynı sırada resim çalışmaları yapılmıştır. Söz konusu çalışmanın 9-13 yaş grubu çocuklarla fotoğraf çalışması yapılması, çocukların aileleri ile de konuşulup izin alındıktan sonra kararlaştırılmıştır;

- Çalışma esnasında kız çocuklarının hemen hemen hepsinin kendilerinden küçük yaştaki kardeşlerinin bakım sorumluluklarını taşımalarından dolayı, küçük kardeşlere yönelik resim ve oyun çalışmaları da yürütülmüş ve söz konusu durum belirlenen grup ile fotoğraf çalışmalarına zaman zaman ket vurmuştur. Çocuklar mahallelerindeki oyun parkı eksikliğinden oldukça sık bahsetmişler ve buna ek olarak kız çocukları park olsa bile erkeklerden dolayı oraya gidemeyeceklerini bu sebeple de erkeklerden ayrı bir park talep ettiklerini hem dillendirmişler hem de yazılarında dile getirmişlerdi.

- Emin Kulpu Mahallesi’nin 100 metre aşağısında bulunan Abdurrahman Ağa Mahallesi’nin tam ortasında, yaklaşık bir yıl önce belediye tarafından yapılmış bir çocuk parkı bulunmaktaydı. Fakat iki mahallenin çocukları arasında bulunan anşalmazlıklardan dolayı Emin Kulpu Mahallesi çocukları Abdurrahman Ağa Mahallesi’nde bulunan parktan yararlanamadıklarını ifade etmişlerdi. Söz konusu yararlanamama durumu Abdurrahman Ağa Mahallesi’nde bulunan kız çocukları tarafından da şöyle ifade edilmişti; ‘erkek çocuklar parkta iken annelerimiz bizi salmıyorlar’.

- Çalışmalar için mahallelerde uygun yer bulunması en önemli sıkıntı olmuştur. Söz konusu çalışma esnasında grupda bulunan ve yaşları kız arkadaşlarına göre büyük olan (15 yaş) çocukların çalışmaya katılmasının kız çocukları (ve özellikle anneleri) tarafından sorun olacağı belitilmiştir.

-  Çalışmalarda ışık, film ve fotoğraf makinesi üzerine sohbet edilmiş ve mahallede fotoğraf makineleri ile film olmadan çekim alıştırması yapılmıştı. Söz konusu çalışma esnasında çocuklar ile mahaledeki sevdikleri/kendilerini rahat hissettikleri yerler ve sevmedikleri/kendilerini rahatsız hissettikleri yerler üzerine sohbet edilmişti. Söz konusu çalışma bittiğinde her bir çocuğun neleri çekmek istediği de az çok belirlenmişti. 

- Emin Kulpu Mahallesi’nde 1’er makara filmlik 2 saat süren fotoğraf çekimi çalışması gerçekleştirilmişti. Fotoğraf çekimi yoğunluklu olarak çocukların hepsinin okuduğu Gazi İlköğretim Okulu bahçesinde ve etrafında gerçekleştirildi. Çekim esnasında en dikkat çeken olay, çocukların okulun bahçesine girdiklerinde çocuklara okul arkadaşlarının ‘neden okula gelmiyorsunuz?’ sorusuna cevap vermeyip (ama bu sorunun onları rahatsız ettiği açıktı), onlarla okulun bahçesinde en sevdikleri yerlerde fotoğraf çekmeleri olmuştu. Sorunun cevabı şu nedenle önemliydi; çocuklarla fotoğraf çalışmasını planlarken hepsi son hafta ders olmadığından okula devam etmediklerini söylüyorlardı. Fakat öğretmenleri son hafta da olsa ders yaptıklarını söylemişti. bu vesileyle çocukların aslında çok sevdikleri okulda yaşadıkları dışlanma gün yüzüne çıkmıştı.

- Abdurrahman Ağa Mahallesi’nden çocuklarla gerçekleştirilen çekim çalışmasında mahallenin üst tarafında kalan, yoksul ama şıhbızın olmayan ve Dağ Mahallesi olarak bilinen bölgeye ve Tabiya denilen tarihi alana da gidildi. Çocuklarla çalışırken en dikkat çeken nokta çocukların kendi sokaklarından ayrıldıktan sonra diğer çocuklar ile yaşadıkları problemlerdi. Dağ mahallesinden ve sonraki sokaklardan geçerken sürekli diğer çocuklarla sözlü atışmalar yaşıyorlardı ve başka zamanlarda bu mahallelere çok gelmediklerini gelirlerse kendilerini savunmaları gerektiğini söylüyorlardı. Sanki mahaleleri onların duvarları olmayan cezaevleriydi.

-  Çekim çalışmalarının tamamlanmasının ardından çalışmaya katılan tüm çocuklara çektikleri fotoğraflar basılı olarak teslim edildi. Sonra sergi için fotoğraf seçimine başlandı. Sergi için seçtikleri fotoğrafları renkli kocaman kâğıtlara yerleştirirken bir de o fotoğrafların hikâyelerini anlatıyor çocuklardı bize… Çalışmanın bu kısmının adı “odak grup sohbetleri” diyorduk. Proje danışmanımız Başak Ekim Akkan tarafından gerçekleştirilen Odak grup sohbetlerinde, her bir çocuktan seçtikleri fotoğraflarını renkli kartonlara tercih ettikleri bir biçimde yerleştirmeleri isteniyordu ve onlarla çektikleri fotoğraflar üzerine mülakat çalışması gerçekleştiriliyordu. Fotoğrafların ardında akan ses kaydı söz konusu mülakatlardan montajlanarak gerçekleştirilmiştir. Söz konusu çalışma için mahallede uygun bir mekân bulunmadığından mahallenin hemen girişinde bulunan Erzurum Belediyesi Temizlik İşleri birim binasında gerçekleştirildi.

- Çalışma dahilinde gerçekleştirilecek serginin davetiye yazılırı da film kutularına sığdırımış olarak çocuklarla birlikte hazırlandı.

- 24.06.2010 tarihinde Emin Kulbu Mahallesi’nde muhtarlığın yanında bulunan boş alanda duvara ip gerilmesi suretiyle üzerlerine fotoğraflar ve resimlerin yapıştırıldığı renkli kartonlar asıldı. Sergi açılışına Sosyal Hizmetler İl Müdürü, Emin Kulbu Mahalle Muhtarı, Doğan Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı, mahalleli ve çocuklar katıldı.

b. Samsun atölyesi anlatımı:  (Temmuz 2010)

- Samsun ili Canik İlçesi'ne bağlı Yavuz Selim Mahallesi ve 264 Evler TOKİ Konutları Mevkii'nde gerçekleştirilen fotoğraf atölyesi çalışmalarına, Erzurum deneyiminden çıkarttığımız dersler doğrultusunda önce mahallede uygun bir alan bulmaya çalıştık. Karadeniz Bölgesi Roman Kültürünü Araştırma Eğitim ve Kalkındırma Derneği’nin Yavuz Selim Mahallesi’nde bulunan iki katlı binasının üst katı çok uygundu, dernek yönetiminden çalışmaya desteklerini rica ettik. Çalışmanın sohbet ve yazı çalışmaları kısımlarını böylelikle dış etkenlere maruz kalmadan gerçekleştirebildik.

- Yavuz Selim Mahallesi Samsun'un artık çalışmayan mezbahanesinin hemen üstünde buulunan ve eskiden teneke evler olarak da bilinen 264 Evler TOKİ Konutları Mevkii'ne kıyasla daha üst sınıf romanların yaşadığı bir mahalleydi. Sebebi ise mahallede 90ların ortasına kadar açık alan tütün fabrikasında çalışmış ailelerinde bulunmasıydı, fakat çalışmanın yürütüldüğü 2010 yazında genel olarak mahalleliler eve temizliğe giderek geçimlerini sürdürüyorlardı. Yavuz Selim Mahallesi'nden yürüyerek 5 dakika uzaklıkta bulunan 264 Evler TOKİ Konutları Mevkii'nde ikamet edenler ise genel olarak toplayıcılık ile geçinmekteydiler.

- Samsun’da yürüttüğümüz atölye10 çocuğun katılımıyla gerçekleşti.

- İki yıldır ikamet ettikleri beş katlı TOKİ apartmanlarını çok yüksek bulduklarını ve mahallede komşularıyla çok dip dibe yaşamak durumunda kaldıklarından dolayı sık sık aileler arası kavgaların yaşandığını anlatıyorlardı. Kendilerinin bundan dolayı sıkıntıya düştüğünü sıklıkla ifade eden çocuklar, eski mahallelerini çok daha ‘ferah’ olarak anımsıyorlardı. Konutlara yerleştirildikleri ilk zamanlarda bir çocuk parkının bulunduğunu söylemişlerdi; şimdi yerinde bulunmayan parka ne olduğunu sorduğumuzda ise aldığımız cevap: “Çocuklar çok oynuyorlar diye biri gelip söktü bir gün.” olmuştu.

- Çocuklarla iki günlük çekim çalışmalarını TOKİ apartmanlarının yaşam koşullarını fotoğraflayarak geçirdik. Eski mahallenin anıları ise çekimlerimize, sohbetimizde eşlik etti.   
- Samsun fotoğraf atölyesinden çıkarttığımız deneyimi Konya atölyesinde uygulamak üzere bir kenara not düştük; hali hazırda arkadaş olan çocuk grupları ile atölye çalışmasına başlarsak, daha verimli bir çalışma ve üretim ortamı sağlayabilirdik.

c. Konya atölyesi anlatımı: Ağustos 2010

- Konya'da yürütülen çalışma Mevlana ilçesinde bulunan Yeni Mahalle'de yürütüldü, yeni mahalle genel olarak toplayıcılıkla geçinen alevi romanların ikamet ettiği toprak evlerin bulunduğu, arazisi merkeze iyice yakınlaşmış ve zaman içinde değer kazanmış, bu sebepten dolayı kentsel dönüşüm riski ile karşı karşıya kalan bir mahalleydi. 

-Konya Yeni Mahalle’de yaşayan çocukların mahalle içinde en sık vakit geçirdikleri yer, mahallenin yanı başından geçen otoyolun öbür tarafında bulunan ilkokulları ve onun bahçesindeki oyun parkıydı. Fakat okulun önünde trafik ışığı bulunmadığından ve otoyoldan araçlar çok hızlı geçtiği için oyun parkına ulaşmamız epey riskliydi. Çocuklar aynı zamanda mahallenin bir kilometre kadar uzağında bulunan Mevlana Kültür Merkezi’nin yemyeşil ve kocaman bahçesini de ara sıra oyun parkı olarak kullanıyorlardı.

- Atölye çalışmaları için başlangıçta okulun bahçesinde buluştuk. Küçük kardeşlerin bakım sorumluluğu Konya’da da atölye çalışmalarımıza yansıdı, bir yandan “küçük çocuklarla” okulun bahçesinde resim yaparken onlara bakmakla yükümlü “büyük çocuklarla” fotoğraf atölyesi yürüttük.

-10 katılımcıyla atölyeyi gerçekleştiriyoruz, Yeni Mahalle’de… Çekimler sırasında iki gruba ayrılmamız çalışmanın verimliliği açısından gerekliydi. Çocuklar kızlar ve erkekler olarak iki gruba ayrılmayı tercih ediyorlardı. Bizde müdahale etmiyorduk böyle bir duruma, çünkü önemli olan çocukların üretimleri esnasıda rahat olmalarıydı..

d. Bergama atölyesi anlatımı : Ağustos 2010

- Bergama’nın Atmaca Mahallesi, aynı zamanda ünlü klarnetçi Hüsnü Şenlendirici’nin de mahallesi olmanın gururunu taşıyordu. Atölyeler için tanıştığımız çocukların bir dans grubu vardı. Dans grubu Atmaca Kültür Turizm Derneği bünyesinde kurulmuştu. Hepsi de ilköğretimi bitirmiş kız çocuklarıydı. Dans grubuna ek olarak bir marangozhanede çıraklık yapan bir erkek çocuk da atölyenin katılımcılarından oldu. Yazı çalışmalarını çocuklardan birinin müsait olan evinde gerçekleştirdik. Mahallenin tüm sevilen ve sevilmeyen yerlerini listeleyip çekime hazırlandık. Ve 13-16 yaş grubu arasında toplamda 7 çocuk katılımıyla gerçekleştirdik atölyeyi.

- Atmaca Mahallesi’nde yaşayanların geçim kaynaklarından biri de mevsimlik tarım işçiliği. Tarlaya her yaştan çocuklarını götürmek zorunda kalan aileler çoğunlukta. Bu nedenle biz de atölyeyi bir gün için tarlaya taşıdık. Aileleri ile giden, 10 yaşın altındaki çocuklar tarlaya alınmıyordu. Otobüste bütün gün çalışan annelerini beklemek zorunda olan çocuklarla gerçekleştirdiğimiz fotoğraf atölyesi hem onların maruz kaldığı elverişsiz koşulları, hem de çalışmak zorunda kalan kardeşlerinin “iş” koşullarını ortaya koyuyor nitelikteydi.

- Bergama Fotoğraf Atölyesinin yerel sergisini önce mahallenin girişinde bulunan kahvelerin olduğu meydanda yapsak mı diye düşünmüştük. Fakat çocuklarla konuyu değerlendirdiğimizde fark ettik ki; meydan kahvelerden dolayı kadın ve çocukların rahat olarak katılımına açık bir mekân değil. Çocukların önerisi ile yine mahallenin girişinde bulunan Atatürk İlköğretim Okulu’nun bahçesini sergi mekânına dönüştürmek için okul müdüründen izin aldık. Bergama Belediyesi de sergiye ses sistemi kurarak destek oldu. Sergi açılışında Atmaca Mahallesi’nde kurulmuş olan Bergama Roman Kadın Derneği ve Atmaca Kültür Turizm Derneği dans grupları gösteri yaptı ve böylece sergi açılışı tam bir şenliğe dönüştü.

e. Antakya/Hatay atölyesi anlatımı Eylül 2010

- Antakya’da fotoğraf atölyesi çalışmalarına Emek ve Saraykent Mahalleleri’nde yaşayan 10 çocukla Dom Kabilesi Kültürünü Araştırma Geliştirme Yardımlaşma Dayanışma Derneği (Dom-Der) binasında başladık. Dernek vesilesiyle tanıştığımız çocuk grubu aynı zamanda Sevgi Tohumları adlı bir futbol takımının oyuncularıydı. Futbol takımı Antakya Belediyesi’nden emekli futbol antrenörü, aynı zamanda kentin sivil aktörlerinden olan Yüksel Coşkun’un Dom çocuklarla iki aydır yürüttüğü kızlar ve erkekler futbol çalışmaları dahilinde kurulmuş bir takımdı. Spor Antakyalı çocukların hayatında önemli bir yere sahipti. Takımın organizasyonundan sorumlu bir ablası var: Hatice, 18 yaşında. Fotoğraf atölyesinde bize asistanlık yaptı.
- Dom-Der’in sunduğu olanaklar sayesinde hem çekim öncesi hem de sonrasında çocuklarla uzun uzun yazı çalışmaları yapabildik. Her bir fotoğraf üzerine bir kompozisyon yazdık.
- Antakya Fotoğraf Atölyesi yerel sergisini de Dom-Der binasında yapmaya karar verdik. Atölye katılımcısı çocukların aileleri ve derneğin kadın üyeleri de serginin ikramlarını hazırladılar. Hep beraber el birliği ile hazırladığımız sergiye Hatay ili Vali Yardımcısı da geldi, çocuklar coşkuyla karşıladılar bu durumu…


3. Çocukların Objektifinde Dışlanmanın Roman Halleri Fotoğraf Sergisi

Saha çalışmalarını tamamlayıp İstanbul'a döndüğümüzde tüm il uygulamalarındaki atölye üretimlerine yanyana baktığımızda fotoğraflar, ses kayıtları ve tüm videoları tekrar gözden geçirdiğimizde fark ettik ki çocuklar yaşadıkları mekanlara dair o kadar çok şey anlatıyorlardı ki, tüm atölye üretimlerini yanyana koyduğumuz bir sergi çalışmanın başlangıçta da düşünülen 'çocukların kendi sıkıntılarını değişik yöntemlerle anlatabileceği' fikrini ispatlar nitelikteydi. Bu noktada proje ortağı Anadolu Kültür'ün önayak olması ile Tütün Depo'sunun ağırlayacağı bir toplu sergi çalışmalarına başladık.

Sergi hem çocukların fotoğrafları, hem sözlü anlatımları, hem mahallelerde çekilmiş videolar hem de atölyeler esnasında çakilmiş videolardan oluştu. Ve aşağıdaki kısa metin ile birlikte Aralık 2011-Ocak 2012 tarihleri arasında izleyicilerle buluştu:

“Mekanlar çocuğun ilişkilerini kurduğu ve anlamlar yüklediği yerler olarak çocukluğun yaşanış biçimlerini şekillendirir. Mekanlar çocukların tecrübelerini duygularını, umutlarını ve endişelerini belirler. Okul, mahalle ev gibi çocukların zamanlarını geçirdikleri mekanlar, değerlerin üretildiği ve farklı ifade biçimlerinin hayat bulduğu kültürel bir alan anlamına da gelir. Çocukların gözünden yaşadıkları mekanları, bu mekanların çocukların yaşamlarını şekillendiriş biçimini anlamak bu yüzden önemlidir.”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder