11 Ocak 2014 Cumartesi

'Ailemi, hayatımı çekmek istedim'

1999 Marmara Depremi sonrasında 10 yaşında Fotoğrafçı Çocuklar Atölyelerine katılan Duygu Sezer:

"Aslında hayatım 17 Ağustos 1999 depremiyle değişti. Depremden sonra çok zor bir hayatın beni beklediğini biliyordum. Resmen hayatta kalma mücadelesi veriyorduk. Depremden çok kısa bir süre sonra İzmit Cephanelik Çadır kentine taşındık.
 

....   İlk zamanlar hiç gitmek istemiyordum.  Annem sürekli yaka paça götürürdü beni atölyeye. O da belki uslanırım düşüncesiyle bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Ama ben  varsa yoksa sokaklarda geziyordum . Ta ki atölyede ceset torbalarını görene kadar. İlk başta ceset torbalarıyla ne yapıyorlar diye düşündüm sonra bir baktım adamlar yıkadıkları filmleri mandalla asıp, ceset torbalarıyla örerek toz veya herhangi bir şeyden koruyorlarmış

.....
Atölyede ilk nasıl fotoğraf çekileceğini ve nasıl basılacağını öğrendim

.....
Makineyi ilk elime aldığımda ailemi çekmek istedim, yaşadığımız zorlukları ve hayatımı çekmek istedim."

Ne yapmamalı?

"... 1999 yılı’nda Bekirpaşa Çadırkenti’nde yürütülen ilk çalışmanın yöntemi, felsefesi, nasılı ve niçini esas alınarak “Çocuklarla Fotoğraf” kitabında kağıda dökülen, bundan önceki birtakım sempozyum ve toplantılarda tebliğler ve sözler olarak dile getirilen ilkeler, özetle bildiğimiz anlamı ile “eğitim” kavramının tersyüz edilmiş halleriydi bir bakıma.

Madem tersyüz etmekten başladık, o halde “ne yapmamalı” sorusunu aklımızda tutarak buradan biraz yol alalım...
Türkiye’de milli eğitim bakanlığı'nın beyni sayılan, müfredatı hazırlayan, okullarda okutulacak ya da tavsiye edilecek yazılı, görsel ve sesli materyalleri inceleyen, kitap inceleme komisyonlarının bağlı olduğu kurumun adı şöyle; Talim ve Terbiye Kurulu.


Bu kurumun sadece ismi bile tersten bakarsak “ne yapmamalı” sorusunu etraflıca yanıtlıyor.


Basitçe, yetişkinler (yani muktedirler) kendi dünyalarını tamamlanmış, eksiksiz ve örnek alınası bir dünya olarak tanımlıyorlar... "


Mehmet Kaçmaz ''Duvardaki Başka Bir Tuğla
Bekirpaşa’dan Roboski’ye Fotoğrafçı Çocuklar Atölyeleri üzerine bir değerlendirme''  sunuşundan.

Deneyerek öğrenmek

Gökhan Gezik: "Yapılan çalışmalarda çocukların yaratıcılıklarının ortaya çıkarılmasına çalıştık.

Kompozisyon kuralları öğretilirken aynı zamanda biz bu kuralları bozmalıyız da denildi. Çocuklar her şeyi deneyerek, uygulayarak öğrendi.

Fotoğraf çekilmesinden değerlendirilmesine, film banyosunun yapılması, kontak baskıların alınması, serginin hazırlanmasına kadar bütün her şeyi çocuklarla birlikte yaptık ve tartıştık."

(1999 Marmara Depremi Sonrası İzmit SLR Fotoğrafçı Çocuklar Atölyeleri sunuşu)

Başladık

Özcan Yurdalan'ın açılış konuşmasıyla sempozyumumuzu açtık. 

Gökhan Gezik'in 1999 Marmara Depremi Sonrası İzmit SLR Fotoğrafçı Çocuklar Atölyeleri sunuşu ile devam ediyoruz.

Bir sonraki sunumumuz Bilal Babaoğlu'nun Gezen Karanlıkoda sunumu.

Programımızı buradan görebilirsiniz.
 
Hepinizi bekliyoruz.